Ali Babacan’ın imzasındaki şifre ve Erdoğan’ı destekleyen ismin mesajını Ertuğrul Özkök açıkladı: İlk defa…

CHP, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Gelecek Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin bir araya gelerek uzun süredir üzerinde çalıştığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ imzalandı. Gazeteci Yazar Ertuğrul Özkök toplantıya ilişkin izlenimlerini aktardı.

CHP, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Gelecek Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin bir araya gelerek uzun süredir üstünde çalıştığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ Ankara Bilkent Otel’de bulunan Sakarya Salonu’nda açıklandı.  Gazeteci Yazan Ertuğrul Özkök, Tansuya Mektuplar serisinde toplantıya ilişkin gözlemlerini aktardı. 

Ertuğrul Özkök şunları yazdı;

Bu fotoğrafın parolası ve kullanıcı  adı
Bu fotoğrafı dün Ankara’da imzalanan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi Sunum ve İmza Töreni’nin” başında kendim çektim. Altı lider merasim için salona giriyordu. Herkesin gözü onların üzerindeydi, bense bu kareye fokuslandım. Çünkü son yıllarda hiçbir yerde böylesine yoğun bir medya ilgisi görmemiştim. bundan başka, altı partinin yetkilileri belgeyi okuduktan sonra  cep telefonuma düşen fazla sürpriz bir mesaj vardı. Yıllardır Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyen bir yazardan geliyordu. Bence birazdan o masada imzalanacak olan belgenin ne olduğunu en iyi anlatan iki şey bu kare ve o mesajdı.

Girişteki ekranın üzerinde iki cümle
Önce fotoğrafın şifresi ile başlayayım. Salonda internete bağlanmak isteyenler için özel bir WİFİ sistemi kurulmuştu. Ekranda bu temas için bahşedilen veri şuydu: Kullanıcı adı: GPS Parola: yarınıntürkiyesi
Yetmişdört yaşındayım…1960 yılından bu yandan siyasetle ilgiliyim. 1969 yılından beri oy kullanıyorum. Türkiye’de ilk kez böyle bir platform görüyorum. Müslümanından en laikine, milliyetçisinden ulusalcısına 6 siyasi parti ve 6 ayrı görüş bir masanın başındaydı.

1974 yılı ve “o günler” şarkısından aklımda kalan
Evet geçmişte, 1974 yılında bir CHP-MSP, yani Ecevit-Erbakan koalisyonu olmuştu. Ne yazık ancak sadece 10 ay sürmüştü… Vakit çok kısaydı, lakin bana kadar Türkiye tarihinin çok kayda değer iki şeyi gerçekleştirmişti. Birincisi Kıbrıs Uzlaşma Harekatıydı. İkincisi ise 12 Mart askeri döneminde hapise giren veya yurtdışına sürgüne giden insanların özgürlük kalmasını, yurda dönmesini sağlayan aftı. Her ikisini de işte bu “Müslüman-Laik koalisyonu gerçekleştirmişti. Bir fazla arkadaşım o affetme bir uçtan bir uca Türkiye’ye dönebilmişti. Bu aftan yararlanan çok sayıda insan Türkiye’ye ekonomide, bilimde, siyasette büyük hizmetler verdi. O koalisyon, otoriter 12 Mart askeri dönemini bitirdi. O nedenle Selda Bağcan’ın 1974 yılında çıkan “O Günler” adlı şarkısı her dinlediğimde bana o affı hatırlatır. Dünkü tablo işte 48 sene daha sonra bana bu umudu baştan verdi.

Bu buluşma önümüzdeki seçimin iklimini belirledi
Açık söyleyeyim. Hazırlanan metni çok iyi ve çok umut verici buldum. Bana tarafından bu metin, “Türkiye’nin kutuplaşmadan çıkışı için start veren bir flama gibiydi. Böylece ya bu 6 parti biraraya gelmişse, Türkiye de biraraya gelebilirdi. Tahminim şu. Bu altılı masa, önümüzdeki seçimin iklimini de belirleyecek. Yeniden görüşüme kadar, bu seçimde dehşet söylemi, ötekileştirici stratejiler, olumsuz idrak yaratma girişimleri başarılı olmayacak.

Ali Babacan'ın imzasındaki şifre ve Erdoğan'ı destekleyen ismin mesajını Ertuğrul Özkök açıkladı: İlk defa...

Partili başkanlık sistemi sahiden sona eriyor
Tabii oysa metin, “partili başkanlık sistemini” bitirecek özelliklere sahip. Bu sistemin yürümediği konusunda bir fazla AKP’li de ikna olmuş durumda. Sistem şu an bir inatla ayakta duruyor, lakin Erdoğan kazansa deha, tercih sonrası bu sistemin başka bir mecraya gideceğine inanıyorum. Çünkü o taktirde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci ve son dönemi olacak ve bu görevden Türkiye’yi kutuplaştırmış, bölmüş bir insan olarak terketmek istemeyeceğini varsayım ediyorum. Kaybederse, zaten büyük bir ihtimalle o da Parlamenter sisteme dönüşü destekleyecektir.

Bu fotoğrafın soyut şifresi
Bu fotoğrafın üstelik soyut şifresi var. Salondaki bu büyük alaka, bu çarpıcı sahne, Türkiye’nin devlete ait medyasına ne değin yansıdı? Ne yazık fakat yansımadı. Hükümete yakın duran medya az kalsın görmezden geldi. Bir Takım gazeteler o salona yazarlarını bile göndermedi. Bazıları yalnızca muhabirlerini yolladı. Ama tümü davetliydi. Onu da açık açık yazayım. Hükümet açısından iyi bir tablo yok bu. Bu medya, ne muhalefete hasar verebilir, ne iktidara bir fayda sağlar.

Ve o lahza telefonuma gelen mesaj
Geliyorum, telefonuma gelen mesaja. Dediğim gibi yazar yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen bir yazan. Attığı mesajı, adını vermeden yazmama izin verdi. Tıpkı şunu yazdı: “Gayet başarılı, çok liberal-halkçı bir program. kafa karıştırıcı değil.” Evet tıpkı böyle yazdı. Son zamanlarda konuştuğum AKP çevrelerinde de İnsan Haklarına saygılı, özgürlükçü, şeffaf ve halkçı bir Türkiye özlemi dobra dobra açıklama ediliyor. Adaletin tarafsızlaştırılması talebi çoğu insanın ortak isteği haline gelmiş durumda. Eminim bu gelişmeler zaruri biçimde AKP’yi de etkileyecektir. Bir ülkede rüzgar böyle esmeye, özgürlükçü dalgalar tsunamiye dönüştükçe bu talepler de gitgide artarak yayılacaktır.

Ali Babacan'ın imzasındaki şifre ve Erdoğan'ı destekleyen ismin mesajını Ertuğrul Özkök açıkladı: İlk defa...

Ali Babacan’ın imzası bir parola mi
Törende bir şifre de Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın imzasıydı Çok garip, kaligrafiye eş bir imzaydı. Çok merak ettim. Ben sormadım ama Halk Müziği TV haber sunucusu Istek Gürses sormuş ve cevabını almış ve geçen günkü Youtube yayınında açıkladı. Ali Babacan fazla küçük yaşta babasının dükkanında çalışmaya başlamış O sırada bir çok alış veriş belgesine o imza atıyormuş. Bu imzayı ta o yaşta bulmuş ve halen kullanıyormuş. Gerçekte ilginç bir imza ve insana sanki gizi bir şifresi varmış gibi geliyor.

Arkamdaki sırada oturan kadınlar
Salonda birincil sırada oturuyordum. Yanımda Haber Türk’deri Nihal Bengisu Karaca ile Nagehan Alçı ve Halk TV’den Istek Gürses oturuyordu. Arkamdaki sırada ise  Denklik İçin Bayan Platformu üyesi kadınlar vardı. Sunum sırasında en büyük coşkuyu onlar gösterdi. Gerçi bildiride “İstanbul Kadın Sözleşmesi’nin” ismen geçmemesi biraz serzenişe yol açtı fakat bildiride “Milletlerarası kadın sözleşmelerine uygunluk” cümlesi geçtiği için de biraz avunma buldular. gerçi buluşma bittikten sonra imzaların atıldığı kürsüye çıkıp orada “İstanbul Sözleşmesine dönülsün” sloganı attılar. Böylece İstanbul Sözleşmesi adı imza salonunda da duyulmuş oldu. Bu tarihi toplantıdan benim aklımda kalan ilginç sahneler bunlardı.

 

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir